Veri işleyen olduğunu düşünen kişinin Kanun karşısında esasen veri sorumlusu olması, hukuki yükümlülüğünü eksik yerine getirmesine neden olmaktadır. Zira, Kanun kapsamında veri işleyenin yükümlülüklerinin veri sorumlusuna kıyasla çok daha sınırlı olduğu açıktır.
Bilindiği üzere, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun(“Kanun”) 6.f.1.c.’de kişilere elektronik ileti gönderilebilmesi için alıcının onayı alınması gerektiği düzenlenmiş; onayın şekli, güvenliğe ilişkin getirilen yükümlülükler, alıcının reddetme hakkı, onayın alındığına ilişkin bilgilendirme usulü ve kapsamı Kanun ve Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında şekillendirilmişti. Ancak, söz konusu düzenlemeler kişilerin ticari elektronik ileti onayı verdiği kurumları takip edememesi, bu nedenle de pratikte izinlerin ve hizmet sağlayıcı tarafından kullanılan kişisel verilerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi açısından yetersiz kalmıştır. Bu ve bunun gibi birçok yan etkiyle beraber, kanun koyucu Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”) ile Kanun ve Yönetmelik’te değişikliğe gitmiş; kurulan İleti Yönetim Sistemi ile (“İYS”) hizmet sağlayıcıların kişilerden aldığı izinleri yükleyecekleri (kişi hangi yöntemi/ yöntemleri seçtiyse; SMS, e-posta, arama) ve kişilerin izin verdikleri hizmet sağlayıcıları kolaylıkla görüntüleyip, izinleri geri alabilecekleri; yine izinsiz gönderimler halinde kolaylıkla hizmet sağlayıcıları şikayet edebilecekleri; böylece İdare’ye kolay denetim imkanı sağlayan bir platform oluşturulmuştur. İşbu yazımızda, Değişiklik Yönetmeliği kapsamında hizmet sağlayıcı sıfatına sahip siz müvekkillerimize getirilen yeni yükümlülükler hakkında tarafınızı bilgilendirmeyi amaçladık.
ÇALIŞMAMIZ HAKKINDA COVID-19 nedeniyle içinde bulunduğumuz belirsizliğin, makro ekonomiye en büyük etkisini hissettirecek ticari sözleşmelerin durumu ve uygulanabilecek hukuk kuralları, prensipler ve içtihat hakkında kısa bir bilgilendirme yapacak, görüşlerimizi bildireceğiz. COVID-19’un sözleşmelere etkisi, mevcut durumda, küresel çapta tartışılmakta olup sözleşme tarafları mevcut durumun ifa engeli doğurduğunu dile getirmekte, hukukçular ve yöneticiler tarafından bu noktada mücbir sebep kurumu gündeme getirilmektedir. Bu itibarla, çalışmamızda ifa engellerinden öncelikle sözleşmelere bağlılık prensibinden bahsedilecek (ahde vefa ilkesi), akabinde, ifa engellerinden; mücbir sebep-ifa imkansızlığı, geçici ifa imkansızlığı, aşırı ifa güçlüğü kurumlarının somut uyuşmazlıklara uygulanırken dikkat edilmesi gereken unsurları üzerinde durulacaktır.
COVİD-19'UN İŞ HAYATINA ETKİSİNE GENEL BAKIŞ İlk olarak Wuhan’da ortaya çıkan Covid-19, bugünlerde tüm dünya için kaçınılmaz bir tehdit haline gelmiş, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak tanımlanmıştır. Söz konusu salgının tüm dünya üzerinde yarattığı sosyal ve ekonomik belirsizlik ve kayıpların, ulusal ve uluslararası hukuk alanında uyuşmazlıklar doğuracağı kuşkusuzdur. Ticaret hayatına ve ekonomiye şekil veren şirketlerin, dolayısıyla da şirket yönetim kurullarının bu dönemde ekonomik riskler yanında hukuki risklerin de farkında olması ve hazırlıklı olması gerekmektedir. Çalışmamızda, salgının işçi ve işveren hukuki ilişkisine etkisi ve salgın sırasında uygulanabilecek usullere ilişkin tavsiyeler hakkında kısa bir bilgilendirme yapılması amaçlanmaktadır.
Ne yazık ki çoğu veri sorumlusu, Kanun’a uyumun yalnızca VERBİS sistemine kaydın gerçekleştirilmesi ile sağlanacağını düşünmektedir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki; VERBİS’e kayıt ve bildirim yükümlülüğü Kanun kapsamında veri sorumlularının yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinden yalnızca bir tanesidir.
İşe iade davasında dikkat edilmesi gereken konular, işe iade başvurusu, kesinleşme şerhli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde başvuru gerektiği
Veri Sorumlaları Sicili Kayıt Yükümlüsü Olanlar Kimler? Kayıt için son gün ne zaman? Kayıt olmamanın sonuçları neler?
Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik Emlak Danışmanlarına Ne Gibi Yükümlülükler Getirdi? Geçen yıl Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından taslak metin olarak hazırlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik nihayet 05/06/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu yönetmelik ile halk arasında “emlakçılık” olarak tabir edilen meslek adeta nitelik değiştirdi. Bu mesleği yapabilecek kişiler belli şartlarla sınırlandırıldı. Emlak danışmanlarına büyük yükümlülükler getiren yönetmelik aynı zamanda meslek mensuplarını koruyucu hükümler de getirdi.
İşten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz şeklinde genel bir kural bulunsa da bu kural aslında birçok uyuşmazlık yönünden istisnalarını göstermektedir.
Çalışma hayatında işverenler, yönetme yetkisini tekelinde tutmamakta, aslında işçisi olan kişilere işyerlerinde yahut daha geniş hacimli işletmelerinde sevk ve idare yetkilerini kısmen ve tamamen devretmektedirler.